KIRK İKİNDİ YAĞMURLARI...Şimdi, durup dururken, mazi de nerden çıktı! Bahar diyorduk öyle, işte geldi ya bahar… Bir ay bile dolmadan, seller yurdumu yıktı! Mazi böyle değildi, başkaydı leylin nehar… Kırk gün ikindi vakti, camdaydı yağmur sesi! Demezdik yağmurlara, her gün bu neyin nesi! İnsanlara şifaydı, yağmurun her danesi; Birçokları olurdu, Hakk’ın lütfuna mazhar… Dere yataklarına, hiç yatamazdık bile! İmrenerek bakardık, vals yapan ebabile! Gezerdik yağmurlarda, kavim, kardeş, kabile! Başlardı hep gelmeye, bulutlar nısfınnehar… Sel denilen ancak kırk, yılda bir duyulurdu! Doğanın kanununa, eksiksiz uyulurdu! Yağmurlardan sonra tüm, yıldızlar sayılırdı! Saygılıydık doğaya, dokunamazdık zinhar… Yine bahar gelecek, yine yağmur yağacak! Rahmet bekleyenleri, hep sevince boğacak! Gökkuşağı çıkacak, yine güneş doğacak! Uzanacak gönüller, ellerle, izharlarla… Baharlar bizimleydi, biz de hep baharlarla! Yağış biter, gün çıkar, dolar yer buharlarla! O muhteşem doğada, tövbe istiğfarlarla! Duyardık ilkbahardan, hep medar-ı iftihar… Karaman-2023/04 Halil Şakir Taşçıoğlu SÖZLÜK: Leyli nehar: gece gündüz… Nısfın nehar: öğle vakti… Mazhar: ulaşan, erişen, eren… İzhar: gösterme, açığa vurma, işaret etme… |
anlamlı, güzel bir şiir.
Gönülden tebrikler,
selam ve saygılarımla..