Maalesef Türkiye'de hiçbir konuda yapılan kanun bilimsel bir çalışmanın, bir terazi dengesinin adaletini taşıyacak halde yapılmamıştır. Mutlak meclisteki güçlülerin isteklerine rağbet edilerek yapılmıştır. BU rağbet ise maalesef her zaman yoksulu daha yoksul duruma düşürecek, varlıklının varlığını daha da arttıracak bir uygulama adaletsizliği tarzında olmuştur. Oysa Devlet, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, mal sahibini ve kiracıları birbirlerine kıtdırmayacak, düşman kardeşler haline getirmeyecek uygulamaları yapmakla yükümlüdür.Bu Avrupa ülkelerinde çoktan yapılmıştır ve ev sahibi, kiracı anlaşmazlıkları kesin kanunlarla saf dışı bırakılmış, iki taraf da mer'i kanunlara uyarak ve kendilerine düşeni uygulayarak anlaşmazlıkları kanun yoluyla ortadan kaldırmışlardır. Bunun bizde uygulanması çok mu zordur? Bir duruşmaya ait hakimi aramak cüretinde bulunanların iki dudağı arasında olan bir emir, neden kanuna bağlanmaz? Çünkü Türkiye'de oralara kadar ulaşan menfaat çatışmaları vardır.Avrupa devletlerinde herkes temiz bir alışverişle birbirinden haklarını alırken siz neden şikâyetçisiniz, ben neden şikâyetçiyim? Siz az alıyorum diyorsunuz, ben ise yaptığımız kontratlı anlaşmaya rağmen iki ayda iki defa, üçündü ayda yünde dörtyüz artışla karşı karşıya getirildim.Ev sahibimizin kiralık beşinci evinde oturmama rağmen. Babam devlete kırk, ben tam otuz yıl hizmet etmemize, hiçbir kötü alışkanlığımız olmamasına rağmen bir ev sahibi olamadıktan, hâlâ (riyasız söylüyorum) açlıkla karşıkarşıya kalıp, kiranın dışındaki masraflarımzı ödemede kendi gücümden başkasına muhtaç hale getirilirsem; batsın bu dünya. yok olsun böyle siyaset anlayışı.Babam öldü gitti; bana bir mekân bırakamadı, ben de maalesef aynı durumdayım.Az mı çalıştık veya tembellikten mi bu duruma düştük, alâkası yok. Ben çocuklarımı haramla büyütmemek, onları sefil etmemek için ana görevimin dışında, çanta elimde, güne uygun hafif oto aksesuvarları satarak, devletin bana lâyık gördüğüne, gece demedim, gündüz demedim, katkıda bulunmaya çalıştım. Ancak gördüm ki hep üsttekiler yediler, çaldılar, çırptılar, bizlere yediklerinden artakalanı lütfen verdiler. Utanmadan hâlâ "Düzgün adamlık" safsatası ve yalan dolanla beyinleri ifsada çalışıyorlar. Rab'bim hepimize acısın imdat etsin diyor, gözlerinizden öpüyorum. (Aksakal)

Devlet dediğimiz gücün hikmetli çarkı artık dönmez oldu. İslam; "önce yakınına faydalı olacaksın, der..." diye diye koca devleti önce küçültüp, sonra kuşa çevirdiler. İnşaallah Milletçe iyiye liyakat devrimiz tez başlar da şu son nefesimizde ruhen, bedenen biraz da olsa rahata ereriz. Hayırlı geceler dileğimle gözlerinizden öpüyorum. Allah'a emanet kalın. (Aksakal)