Sustuk İkimiz deirkilerek uyanır düş alev saçlı yüzyıldır yalnız sabahlar asi bir nehir akar ten girdabında... yolculuk çağırır, zordur katlanılması bir bomba düşer zamana düş/ölür... bir yıldız daha kayar derinlere yağmurlar akar, ıslatmaz bedeni bir kadehte üç hüzün belirir... yolculuk çağırır, zordur katlanılması bir bomba düşer zamana düş/ölür... çöker caddeye bir yüzüm yolculuk asi çocuk, solar gündüz kime yansam k/özünde yanar dilim... yolculuk çağırır, zordur katlanılması bir bomba düşer zamana düş/ölür... gece sürünür ellerimde yüzümü keser bir rüzgâr bileyli bıçak, soğuk otogar... yolculuk çağırır, zordur katlanılması bir bomba düşer zamana düş/ölür... şekerleri eritir buzum tadım acı, yolum uzun olmasa yâr/dinmese sızım... yolculuk çağırır, zordur katlanılması bir bomba düşer zamana düş/ölür... bu sabah irkilerek uyandım… bir kahve tadında şekersiz kalışlarıma ve ayrılıkların o sevişken zamansızlıklarında asiydim, o yüzden milyon kez kahrettim... ve asılı kalan düşlerimle dertleştim bu sabah… bir şiiri astım en tepeye, şiir üzgündü, şiir yorgun... kaç savaştan çıkmışçasına yılgın... son kez güzel düşlerimi verdim, asılı şiirime… oysa o, hiç ama hiç konuşmadı... ben de konuşmadım… —sustuk ikimiz de... Copyright © by ahd www.alihakanduz.com |
bir bomba düşer zamana düş/ölür...
Bu bölüm güzel olmuş bence. Kutlarım.