Sana gurbet elinden hasretle yazıyorum
Baş ucumda hayalin duruyor güya kızım
Kana kana elinden içip de sızıyorum
Hasretim avucundan bir yudum suya kızım

Gün ışığında gidip kaybolan bütün dertler
Karanlık bastığında üşüşüyor namertler.
O puslu gecelerde havlayıp durur itler
Yürüyorum üstüne gün saya saya kızım

Buralarda akşamlar hasret ile geçiyor.
Hasret denen şey var ya, burda adam biçiyor.
Gün geçmiyor da sanki herkes zehir içiyor.
Öyle kolay ermiyor haftalar aya kızım

Öper öper koklardım o gül dalı elini
Düşürmeden tarardım saçlarının telini
Görenler sanırdı ki masalların gelini
O ne güzel öyküydü, ne güzel rüya kızım.

Kalbimin içindeki tahtı ressam görmesin.
Görüpte gördüğüne yanlış ilham vermesin.
Tuvaller fırçasını fırça rengi yermesin.
İşlemişler yüzünü gökteki aya kızım.

Sana gurbet elinden hasretle yazıyorum
Gül simanı kalbime yeniden kazıyorum
En hasretlik sözlerden mısralar diziyorum
Sanki tenim üstüne işlenmiş oya kızım
Ruhumuz çizik çizik, öyle geçiyor hayat
Bu öyle bir yalancı, öyle boş dünya kızım.

Dursun Ali Sağlam