Sen kendi yolunu iyi tut emmi
Yol bilmeze, zorlu yolu danışma
Görmeyene yanındaki Leyla’yı
Uzaktaki kızıl çölü danışma

Hakikat ceminde sen bul yerini
Çök önüne görsen ehil birini
Silmediyse dudağının kirini
Ona öpülecek eli danışma

Evvelinde görmediyse mabeti
İşte güçte sanır o ibadeti
Bilmeyene edep ile iffeti
Bir çulun parçası şalı danışma

Kişi razı olsun Hak’tan gelene
Ne dilerse yalnız Hak’tan dilene
Eline beline ve hem diline
Sahip olmayana kulu danışma

Dağ yükü yüklemez Mevlam tepeye
Bu gün var da belki görmez seneye
Ata olsun evindeki körpeye
Damladaki milyon dölü danışma

Sen hiç bilemezsin kim kimin neyi
Dost eyledi, Hak belki bir anneyi
Örtemezsen gözündeki perdeyi
Günahkar sandığın dulu danışma

Git hakikati bir erene danış
Bir kamile bir de yarene danış
Hayatı imtihan görene danış
"Hemi fodul hem de kel"i danışma

Herkes bilmez emmi o zor heceyi
AŞK’a düşen unuturmuş neşeyi
Git ona sor yalnız tek bir geceyi
Hasret çekmemişe yılı danışma

Feda etmişe sor canı canana
Yar yoluna özü içre yanana
Önce "canım" deyip sonra kırana
Çiçeği, goncayı, dalı danışma

Sen kendi yolunu iyi tut emmi
Her denize göre vardır bir gemi
Sanma "düzen böyle, bu bunun demi"
Dalga görmemişe seli danışma

Resulden bağlıyız biz ki güllere
Gülün rengi süstür bizim ellere
Vatan bilmez bayrak bilmez dillere.
Hilali yıldızı alı danışma

Garp mı şark mı bilmez bizim illeri
Hiç anlamaz Allah diyen dilleri
Bizimle yürüyen ebabilleri
Masal zannedene fili danışma

Dursun Ali bu gün ölse kime ne
Yükü belli ağır gelmiş bedene
Sen bülbül zarından ikrah edene
Boynu bükük gonca gülü danışma
Salda gitsin sineklerin ardından.
Hikmetiyle mahut balı danışma.

Dursun Ali Sağlam