Bitmeyen Hasret
Başımı yastığa koyduğum vakit
Adın kurşun gibi girer koynuma Gel de hayalini alda öyle git Zan fermanı gibi asma boynuma Ellerin elime değmeli artık Düşmeli yakamdan hasret çilesi Hicran aşka boyun eğmeli artık Çark etmeli bize aşkın hilesi Resminle her gece sabah ettiğim Aklından geçer mi bilmem bir kere Her gün bin defa bin ah ettiğim Öylesine gülüm, hep boştan yere "Ne kadar zulm etsen ah etmem sana" Diyor ya Safi o mahut şiirde Sen de ömür boyu gül kana kana Ben yine sürgünüm bu zor şehirde Ankara dört duvar, infazım şehir Her yanım pranga, zincir, kör zından Her gün sen diyerek içtiğim zehir Çektiğim acıda çilede ondan Gözlerinde güneşi gördüğüm kadın Bakışımdaki dev, aslımdaki hiç Diyorsan dolmuştur bende miyadın Bana ölümlerden zor ölümler biç Şu göğüs kafesi bilene cennet Bilmeyene kabir, tam bir mezarlık Sol yanım ömürlük sana emanet İçindeki yara!.., o da nazarlık Dursun Ali Sağlam |