Renkli çiçeklere gebedir nisan
Umutsuz gözlerle bakma olur mu
Zaman çabuk geçer unutur insan
Üç günlük dünyayı takma olur mu

Kokuşmuş düzeni alma beriye
Tutuşmuş kederi basma deriye
Elden geleni yap yaslan geriye
Kalbini ateşte yakma olur mu

Hırsın çelik biçsin korkma tipiden
Sen sende ki seni kurtar eskiden
Öldüm bittim deme başla yeniden
Ziyan bayrağını dikme olur mu

Yönünü şaşırmış dedirtme cana
Ürperten kaygıyı yükleme kana
Allah var yanında yetmez mi sana
Teni kefenleyip sıkma olur mu

Bu uzun hendekler atlanır elbet
Bekler deli gönül katlanır elbet
Ağaç meyvelenir tatlanır elbet
Baharı içinden sökme olur mu

Karamsar olup da felaket kurma
Gam yüklü kırbacı sırtına vurma
Her düşüşten sonra ağlayıp durma
Ayağa kalkmaktan bıkma olur mu

Öyle çaresizce düşünme sırdaş
Hayatın anlamı bitmeyen savaş
Yüce hak işledi sağlamdır kumaş
Yorulmuş boynunu bükme olur mu

Heybene umutlar dolsun her daim
Gönlün ferahlığı bulsun her daim
Sakinlik yoldaşın olsun her daim
Bir sinirle yola çıkma olur mu

Ak kıldan incedir olay örgüsü
Göremez bir türlü cahil görgüsü
Kararmış vicdanın batsın övgüsü
Her suçu üstüne çekme olur mu

Kendini tüketen sancılar bitsin
Bu da geçer yahu salıver gitsin
ÇERİ’M bilmem hangi sona aitsin
Hülyanı başına yıkma olur mu

Furkan AYDOĞAN (ÇERİ)