5
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1068
Okunma
Rasûlüm!
Kâfirlere can yakıcı bir azabı müjdele! (4)
Ey müşrikler!
Bu günden itibaren
yeryüzünde dört ay daha istediğiniz gibi dolaşın,
sığınacak yer arayın.
Fakat bilin ki siz hiçbir şekilde
Allah’a karşı koyamaz
ve O’nun kudretinden kaçıp kurtulamazsınız.
Allah kâfirleri elbette rezil rüsvâ edecektir. (3)
İnkâr edenler,
yaptıklarının yanlarına kalıp,
kendilerini yakalayamayacağımızı
ve böylece cezamızdan kaçıp kurtulacaklarını sanmasınlar.
Çünkü onlar,
bizim elimizden asla kurtulamazlar. (2)
Geleceğe ve âhirete dair
size olacağı bildirilen şeyler elbette gerçekleşecektir;
bunun önüne asla geçemezsiniz. (1)
Şu da büyük hac gününde
Allah ve Rasûlü’nden bütün insanlara yapılmış bir duyurudur:
Artık bundan böyle
Allah’ın ve Rasûlü’nün müşriklerle hiçbir alakası kalmamıştır.
Fakat ey müşrikler,
eğer tevbe edip mevcut tutumunuzdan vazgeçerseniz
bu elbette sizin için hayırlı olur.
Yok, eğer yüz çevirirseniz
bilin ki siz hiçbir şekilde Allah’a karşı koyamaz
ve O’nun kudretinden kaçıp kurtulamazsınız.
“Sahi, o azap gerçekten doğru mu?” diye
senden haber soruyorlar.
De ki:
“Evet, Rabbime yemin olsun ki
o doğrunun ta kendisidir
ve siz onun gelmesine asla engel olamayacaksınız.” (5)
Onlar,
yeryüzünde Allah’ın hüküm ve iradesini uygulamasına
asla engel olamazlar.
Allah’tan başka,
kendilerini azaptan kurtarabilecek bir dostları da yoktur.
Âhirette ise azapları katlanarak artacaktır.
Çünkü onlar
ne kendilerine okunan âyetleri işitiyorlardı,
ne de o âyetlerin işaret ettiği gerçekleri
basîret gözleriyle görebiliyorlardı. (6)
Akılları sıra âyetlerimizi geçersiz kılmak
ve söndürmek için uğraşıp duranlara gelince,
işte onlar da
yakıcı cehennemin yârân ve yoldaşlarıdır. (9)
Sakın kâfirlerin dünyada Allah’ı âciz bırakıp
O’nun azabından kurtulacaklarını sanma!
Onların varacakları yer ateştir.
Orası ne kötü bir dönüş yeridir. (10)
Hem siz,
yerin derinliklerine de girseniz,
göğün enginliklerine de çıksanız
Allah’ın elinden
ve hakkınızda vereceği hükmünden kurtulamazsınız.
Zâten sizin Allah’tan başka
ne bir dostunuz
ne de bir yardımcınız vardır. (11)
Âyetlerimizi iptal edip hükmünü geçersiz kılmak için
birbirleriyle yarışırcasına çalışanlara gelince,
onlara en kötüsünden pek acı bir azap vardır. (12)
Onlar yeryüzünde dolaşıp da
kendilerinden önce yaşamış toplumların âkıbetlerinin
nasıl olduğuna ibretle bakmazlar mı?
Oysa onlar, bunlardan daha güçlü kuvvetli idiler.
Ama ne göklerde ve ne de yerde
Allah’ın elinden kaçıp kurtulabilecek hiçbir şey yoktur.
Doğrusu O,
her şeyi hakkiyle bilen ve her şeye gücü yetendir. (13)
Nûh şöyle cevap verdi:
“Onu size, dilerse, ancak Allah getirir.
Eğer getirecek olursa,
siz de O’nun elinden asla kurtulamazsınız.” (7)
Yahut çalımlı çalımlı gezip dolaşırlarken
Allah’ın kendilerini kıskıvrak yakalayıvermeyeceğinden
emin midirler?
Onlar,
Allah’ın bunları yapmasına asla mâni olamazlar. (8)
Çünkü kazandıkları kötülükler,
sonunda azaba dönüşüp tepelerine iniverdi.
Bu günkü insanlar arasında
zulüm ve haksızlık yapanları da,
yaptıkları kötülüklerin cezası
yakında gelip bulacak,
onlar buna asla engel olamayacaklardır. (14)
Derken Allah,
kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini
ona göstermesi için
yeri eşeleyen bir karga gönderdi.
Kãtil bunu görünce:
“Yazıklar olsun bana!
Şu kargadan daha bilgisiz,
daha mı âcizim ki,
kardeşimin cesedini
nasıl ortadan kaldıracağımı bilemedim” diye
dövündü ve pişmanlığa düşenlerden oldu. (18)
“Kim Allah’ın dâvetçisine uymazsa,
yeryüzünde Allah’ın cezasından kaçıp kurtulamaz;
kendisi için Allah’tan başka bir dost
ve yardımcı da bulamaz.
Öyleleri,
apaçık bir sapıklık içindedirler!” (16)
Siz yeryüzünde
Allah’ın kudret ve tasarrufundan kaçıp kurtulamazsınız.
Allah’tan başka kendinize ne bir dost bulabilirsiniz,
ne de bir yardımcı. (15)
«Artık şu gerçeği iyice anlamış bulunuyoruz ki,
biz ne yeryüzünde Allah’ın iradesine karşı koyabiliriz,
ne de O’nun elinden kaçıp kurtulabiliriz.» (17)
(1) En’âm / 134. Ayet (2) Enfâl / 59. Ayet (3) Tevbe / 2. Ayet
(4) Tevbe / 3. Ayet (5) Yunus / 53. Ayet (6) Hûd / 20. Ayet
(7) Hûd / 33. Ayet (8) Nahl / 46. Ayet (9) Hac / 51. Ayet
(10) Nûr / 57. Ayet (11) Ankebût / 22. Ayet (12) Sebe’ / 5. Ayet
(13) Fâtır / 44. Ayet (14) Zümer / 51. Ayet (15) Şûrâ / 31. Ayet
(16) Ahkaf / 32. Ayet (17) Cin / 12. Ayet (18) Mâide / 31. Ayet