Adsız (Adam gibi)
Kocaman bir dağ gibiydi yüreği
Dışardan bakıldığında Görebilirdin gözlerindeki heybeti Ağzını her açtığında Yer yerinden oynardı Sözlerin de bitimsiz volkanlar patlardı Boyu uzun, ince idi bedeni Siyah dalgalı, gür saçları vardı Sakalları var mıydı hatırlamıyorum Ama iri gözleri ürkütürdü beni Adını hiç öğrenemedim Yalnız... Hem de, çok yalnız bir adamdı Kale gibi sağlam, dersin ki taştan Yok yok Aslında hiç de öyle değildi Yalnızlığı küskünlüğündendi belki Hayat onada adil davranmamıştı belliki O ki kucaklamıştı tek başına hayatı Sert görünüşünün altında Pamuk gibi bir yüreği vardı Bakışlarında ki ateş öfkeden değil Sevgiye hasret yangınlardı Acımasız görünmeye çalışırken Bir karıncayı bile incitemezdi Sözlerindeki kabalık Hassasiyetini gizlemek istediğindendi Farkındaydı Apansız çarpıyordu yüreği Mağluptu Ve yapacak çok daha önemli işleri vardı. Vakitsiz Yersiz, anlamsızdı bu sevgi Sustu Bir müddet kabul etmek istemedi Çünkü sevmek kaybetmek demekti Alışmak, özlemek, beklemek Düşünmek ve yenilmekti Belki kendine, belki de sevdiğine. Ya sonra? Kaybederse..yine Bir kez daha kaldıramazdı bu acıyı Evet mağlup olmayacaktı Güçlü olmak zorundaydı Yalnızdı Ve yalnızlığa mahkûm olacaktı Suçluydu Hakkı yoktu biliyordu Sevdiklerine hep acı vermişti Bu yüzden sevmemeye yemin etmişti. Sevemezdi Sevmeyecekti Ve sevdirmeyecekti kendini Olanca gücüyle, kustu tüm öfkesini Yenmeliydi bu aşkı Ve kendisine karşı.. başlatmalıydı savaşı Tüm silahlarını kuşandı Yenmeye kararlıydı duygularını Ve sonunda bir kez daha .......’Muzaffer’di....... Yürüdü ardına bakmadan. Başı dik..onurlu.. Ama..çok... ....ama..çok.. Mağrur... Ve bir okadar..gururlu.. ........................................yalnızdı...ve...Adam’dı. Adam gibi adamdı (15 Mayıs 2008) ... Emine Genç |
Hayatı okuduğumuz
Yülerine baktığımızda gözlerinde hayatı gördüğümüz insanlar vardır
Adam gibi adamlar
Yüreğinizin ürettiği bu adamı
Adam gibi görecek bir yüreğin sahibi olmanız güzel...
Saygılar...