İKİNDİ RUBAİLERİ-59
OMURGASIZ
Rüzgârda tüy gibisin, omurgan yoktur senin Hakikatin düşmanı, yalanın çoktur senin Kirpiyi andırırsın, sevilmeye gelmezsin Ağzından çıkan her söz kanlı bir oktur senin ELEST MECLİSİ Kul elestte verdiği sözlerinden cayıyor Her ölümlü kendini vazgeçilmez sayıyor İki uyku arası geçiyor her ne varsa Hayat sabun misali elimizden kayıyor ÇELİŞKİLER SARMALI Buz tuttu gönül köşküm, kor ateşte yandıkça Dünü dünde unuttum, istikbâli andıkça Arınmak mümkün değil bu dünya ırmağında Suyu bulandırmışlar, kirlendim yıkandıkça YARASIZA, ELDEKİ YARA DUVAR DELİĞİ Vicdanların gözü kör, kulakları pek sağır Kulun derdi, kederi sade kendine ağır "Yarasıza, eldeki yara duvar deliği..." Duyan olmaz sesini, bağır ha babam bağır! HAKİKAT YOLCULARI Hakikat yolcuları zora talip olurlar Davayı yâr bilirler, yâre talip olurlar Korda çıra misali yansalar da bir ömür Gonca güllere değil, hâr’a talip olurlar UTANMALI Haksızlık karşısında susanlar utanmalı Zalimlerin önünde pusanlar utanmalı Ezilmiş ve horlanmış Müslümanlara karşı... İçindeki nefreti kusanlar utanmalı M. NİHAT MALKOÇ |
*** İKİNDİ RUBAİLERİ-59 *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...