Ana Baba Köleleri
öz bunlar
özbeöz köyden ve kentten taşıyorlar çocuklar çoklar çokçalar analar babalar her türlü hısım akrabalar boş yere tarlaya fabrikaya sokaklara çocuk yapanlar demeyesiniz ha sakın ağam begim köylük yerin kaygıları pamuk döven harman tütün çizilecek kargıları ahırları tezgahları tarlaları yapmayın ellemeyin şuncağızları geçin bir okul yolundan durup da seğirtip biyol bakın duvarın ardından ‘gördüm işte gördüm, sobe’ bu seninki kurugillerden Hasan ‘yakaladım seni, elim sende’ bu da kavaklar’dan Hüseyin’in Ismahan daha çocuklar ne kadar da küçükler değil mi onlar iki çakıl taşı rengarenk cıncık mavişlerden sarı halkaya onlar nazarlık birer boncuk ne bu güne kaygısızlık ne yarınlara yarınsızlık ne yavrulara haksızlık gidişat nereye nereye bu yolculuk 17 ağustos 1993/Denizli |