SENDEN BİLİRİMSenden bilirim! Eylül de çiçeklerin yeşermesini, Ayrılık sabahlarının rengini, Yüreğimin örselenmiş kirini, Mevsimsiz sevmeleri, Bir rüzgar gibi esip geçmeleri, Belki de bir rüyaydı demeleri, Rengi solan tüm çiçekleri, Özledikçe sessizleşen hayalleri, Gözlerimdeki ıslak bekleyişi, Senden bilirim... Senden bilirim! Güze yatırılmış kaftansız akşamları, Çakaralmaz mevsimlere uyanışları, Talibi olmayan kalp kırıklarını, Adının geçtiği şarkıları, Uykuya dargın şafakları, Gövdesinde isimlerimizin durduğu, Ulu çınarın ağlayışlarını, Yürüyünce yüzleşilen kara sevdayı, Geride kalan bir avuç yalnızlığı, Sınanmış şükürlerin edasını, Senden bilirim... Senden bilirim! Sırtımdaki yüklerin kanburunu, Hüzün makamının nihavend kuruntusunu, Tevkif edilen ruhumun gül kurusunu, Kızıla bürünen çocukluğumu, Süslenen dudaklarında kaybolduğumu, Mor kıvılcımların boyunduruğunu, Koynumda beslediğim yazgımın kusurunu, Yağmur yüklü bulutların pususunu, Senden bilirim... Senden bilirim! Bugün dünden iyi değilsem, Kaçak baharların önünde öylece eğilsem, Sünger çektiğim acılarda inlesem, Musalla taşındaki selada acizsem, Izdırap içindeki eşiklerden düşersem, Titreyen bir mum alevinde eksilsem, Unutulan eski plakları raflarda üzdüysem, Yalnızlık yağıyorsa göklerden, Üşüyorsam bir yerlerde, Senden bilirim, Senden bilirim... |