İSYANKARIM!...
Evet...
Hep inandım... Yapmacık gülüşlerine... Her tür aşk dolu sözlerine. Öyle ki... Ferhat misali... Kerem misali, göründüm insanların gözüne. Kendimden geçerek hep saf saf baktım güzel yüzüne. Peki... Ağlamaktan kör olsaydım... Tepkin ne olur du? Soruyorum sana?.. Yüreğim pır pır eder di adını duyunca... Sevmek, eşsiz hoş bir duygu idi o an, bence... Hele bir de duygularım, karşılık bulmuş olsaydı. Gelip görecektin, o zaman sevinci mi, keyfi mi... Her sabah... Yolunu özlemle, bekledim, yıllar boyunca... Peki! Sevdan uğrunda, birden ölseydim. Tepkin ne olur du? Soruyorum sana?... Ümüt kalmadı artık... Kuruttun sevgimi... Nefret tohumları ektin, zamanla... maf ettin gönlümü.. Verdin omuzlarıma, dert dolu... Acı dolu... Sevda yükünü. Üstüme gelse bütün dert ve acıların yekünü. Artık gam yemem... Çünkü, bitirdin beni.. Peki!.. Hasta olup, yataklara düşup yatsaydım. Tepkin ne olur du? Soruyorum sana?... Kalbim, sayende sevdanın acısını duydu. Gözlerim ise, sevdam karşında çaresizliği gördü. Oysa, yillarca kalbim seni, kendine helali bildi. Ne yapayım?.. Kalbim guzelliğine kandı... Gözlerim, Yüzünde ki gamzelere aldandı.. Ama, hiç anlayamadım senden bana yar olmayacağını... Bedenim zamanla, bana verdiğin acıları... Tek tek kayiplarla, ödedi. Birden saçlarım beyazladı.. Kalbim tekledi... Miğdem isyan etti.. Asla hiç bir yiyecek kabul etmedi.. Saçlarım sonun da terk etti.. Dişlerim döküldü... Bir deri, bir kemik kaldım. İşte, böyle ödedim... Sevdaya olan borcumu. Şimdi! Pişmanlıklarımla kıvranıyorum... İki büklüm... Peki... Birden beni böyle perişan görseydin?... Tepkin ne olur du? Soruyorum sana?.. Dinçer Dayı |