GİTTİN GİDELİ
GİTTİN GİDELİ
Gittin gideli, hiç aklımdan çıkmıyorsun ki benim. Eskisi kadar özlüyorum seni. Öyle ki, her anı, her anıyı hatırladıkça ağlıyorum! Sana yazdığım şiirlerde, nesirlerde, gezdiğim her yerde, dokunduğum herşeyde özlüyorum seni! Mutlu ol diye, bendeki seni öpüp, okşayıp, hoş tutmaya çalışıyorum. Gittin gideli; hangi yılın hangi ayı, hangi günün hangi saati olduğunu umursamıyorum bile. Bu aralar yaşlandım galiba. Doğrusu biraz da umudumu yitirdim. Gözlerim de görmüyor eskisi gibi. Kim baksa, "gözlerinin feri sönmüş" diyor. Olsun. Umursamıyorum ki, kimin ne dediğini! Ama ama ama şimdi çıkıp da gelse ve "nasılsın?" diye sorsa; ruhunu okşamak ve seni üzmemek için, dilime pelesenk olmuş "Balım iyiyim" diyerek, miskinliğimi içime saklayacağım! diyorum Doğrusu gittiğin günden beri, seni unutacağım korkusu, adeta kemiriyor beynimi! Ola ki birgün karşılaşırsak sokakta, ya tanımazsam seni? Ya hatırlayamazsam yüzünü? diye resmediyorum yüreğime gamzelerini. Kim bilir, kulağını çınlattım diye, belki de günahımı alıyorsun şimdi. Cadılığını bilmez miyim? Seni merak etmediğimi düşünerek, çekiştiriyorsun beni. N’olur düşün bir kere; merak etmezsem seni, her an hayalimde olur muydun hiç? Olsun. Bana inanmanı beklemiyorum. Bunu senden istemiyorum da zaten. Gündelik alışkanlığım; nasıl olduğun, kiminle olduğun, ne yedin, ne içtin, geceler uyurken, üstün açık kaldı mı, mutlu musun, mutsuz musun? diye senden haber alamıyorum. İşte bu üzüyor beni! Bu bir merak değil! Arasıra olan özlem de değil, yüreğime oturttuğum gibi, aklıma da kazımışım seni. Ne yapsam, ne etsem, herşeyde, her anımda sen varsın. Bunu bil istiyorum. Ve banane demiyorum, diyemiyorum. Yokluğunda bile, senin derdini kendi derdim biliyorum! Çünkü seni öylesine, ölesiye seviyorum! Sakın ha şikayet ettiğimi düşünmeyesin! Bir türlü alışamadım yokluğuna. Seni sevmekten, yanımdayken özlediğim gibi özlüyorum ve vazgeçemiyorum senden. Merak etmen’olur. Benden sonra bir başkasını sevmiş olsan bile, şikayet etmem kimseye seni! Ben mi? Ben; sen gittin gideli, parmaklıklar ardı esir ettim yüreğimi. Ne bir başkasını sevebilirim, ne de, bu yürege bir başkası girebilir! Bunu, senin bilip bilmemen de önemli değil. Tanrı biliyor ya seni çok sevdiğimi! Git mutlu ol, mutlu yaşa affettim seni! Ben seni hep, kaybedecek korkusuyla yaşarken, git. Özlem denen Azrailimle başbaşa bırak beni!!! Efkan ÖTGÜN |