Yaz sıcağında buz gibi dondurma, gökyüzünde özgür bir uçurtma, bahçede yeni açmış güller,kumda pişen kahvenin telvesi, kış günü şömine ateşi, küllükteki sigaranın dumanı, radyoda çalan 90’lar, birbirine çarpan şarap kadehleri, ay ışığında yakamoz belirmesi, mum ışığında romantizm esintisi, sahilde rakı balık telaşı, bir bebeğin ilk adımları, bir sevdanın ilk sözleri, toprağa ilk düşen cemre, çamların gölgesinde tutuşan eller, sonu hep aşka çıkan yollar, yağmur sonrası ıslak toprak kokusu, olur olmaz kalp çarpıntıları, bayram sabahı çocukların neşesi, bir parça simite kanat çırpan kuşlar, limanda vapur düdükleri, pariste bir akşam yemeği, londrada 5 çayı, çölde bir bardak su,kumsalda ayak izleri, ilk buluşmada öpüşenler, her kavgada barışanlar. Hayallerle, umutlarla, kahkahalarla, işte bunlar hep “Aşkın sen hali”.