yakalandınız yine geceye
güvenli sığınmalar duvarlarını yıkıyor
önüme biriken önem ödemeler
dişleriniz kremalı ve çilekli
ben sizi bilmem, siz beni


bir düş çekiyorsunuz gamzenizden şansa
gelecek herhangi gün kartta
bin yayın atım adımı gözleriniz
uyuştuğunu görüyorum parmaklarımın
uyuduğunu tırnaklarımın
mezar hırsızları çevreseliğe hamarat faktör
maviye boyamışlar yüzlerini
kentinizin latin ezgileri kadar kızıl
elma olduğu önsözünde çocuklar
tadını yutaklarıyla tatmadıkları dünyanın
orta yerinden kesiliyor düşünceniz
bölünen taşların sarsıntısı
duydum söğütlerin saçlarında fırtınayı
sadece ağaçlara tapulanıyor
avuçlardan damlayan sarhoşluk


doğallığı ekşi mayalanma masanızda
anlıyorum ağız sağlığı da malum
siz daha ölemezsiniz kınsız ateşlere
annemle daha bu gün koştuk güneşe
saat çok konuşmaz, ben hep susarım
zamansız yağmurlar dediydi çoğunuz
çatlak dudaklarına bakarak dünün





- ş