BEN GİDERSEM SAZIM“Ruhu Şad olsun” . Sivralan köyünden, bir güneş doğdu Şavkı insanlığı, yaktı da gitti Âmâ gözleriyle, zulmeti boğdu Zühre yıldızına, aktı da gitti. . Bilmezdi notayı, yazmadı yazı Tanrı vergisiydi, sesiyle sazı Dünya işitmedi, böyle avazı Zülfü yâre vurdu, çaktı da gitti. . Allah, Vatan, Bayrak, Millet’ti tezi Ayırmadı Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i Sivas kardeşliğin, kültür merkezi Ezberleri bozdu, yıktı da gitti. . Birkaç evlilikle, aşkı denedi Son darbesini de, eşinden yedi “Bırakıp da gitti, mahcubum” dedi Mahzundu… Boynunu, büktü de gitti. . Atatürk’e; ağıt yaktı, ağlattı Türk yurdunu; çağıl- çağıl çağlattı Kara toprağında, divan bağlattı Bir asırlık çınar, çöktü de gitti. . Eşine rastlanmaz, güzel insandı Arif dergâhında, canlardan candı Ehlibeyt adını, zikirle andı Kanlı gözyaşını, döktü de gitti. . İyi ki doğmuştu, iyi ki geldi Sanat âleminde göğe yükseldi Soyu Şatıroğlu, adı Veysel’di Gönül kürsüsüne, çıktı da gitti. . Çok şeye üzüldü, çok şeye güldü Şarkışla Bağı’ndan, öten bülbüldü Kışın kardelendi, baharda güldü Miski amber gibi, koktu da gitti. . O da herkes gibi, bir gün çıraktı Ardında yürüyen, ordu bıraktı Belki son halkaydı, en son duraktı En güzel rozeti, taktı da gitti. . Sadık yâri ile söyleşti durdu Ve böylece saati, ölüme kurdu “Ben gidersem..” dedi, sazına vurdu Gören kör gözlere, sıktı da gitti. . İki kapılı han… Gündüzle gece… Şiirde felsefe, ülküsü hece Terk etti dünyayı, bir gün sessizce “Kim kaldı ki” dedi, baktı da gitti. . Necati OCAKCI 09.05.2015- ANTALYA |