Baharım da Güz yarası
Şimdi bir sahra çalısı solgun yüreğim
Bir damla göz yaşına açacak gibi gelsen umudum. Eylül yüzlü yapraklar döküyor yaralı Ruhum, Baharım da güz yarası çapkın gözlerin, Dudağım da öksüz aşk öpücüğü Sözlerim lügat sürgünü, ne desem dilsiz’im sensiz. Şimdi vakti geçmiş vedalar’ın hüznü Yüzüm de Soluk renkli güncem de hasret kokusu Buğulu camlar ardın da tutsak yüreğim Güneş doğumuna saklıyorum mecruh hayallerimi, gelsen Yedi renk birden verecek baharım Bayram görmüş bir çocuk sevinciyle koşacağım kollarına. Öyle eksiğim sensiz Öyle yarım. gelsen... Ayılacak şu derin baygın’lığım Gülecek gözlerimin içi içine Ve sığmayacak kalbim, içim içime Şimdi avuntusuz bir acı’yım kendime hülyalar yorgunu gözlerim de nem Kırık yüreğim de lodos türküsü, Mevsim buz aşığı Eylül içim de Öylesine hissiz’im sensiz, nerdesin Ay ışığım nerdesin Özne’m ? Gelsen bir şiir doğacak Rahmine şu umudu kısır kalbimin Ölü bir şair dirilecek küllerinden, Yeniden... Saçlarına yıldızlar takacağım gecenin Gelsen sevinçten öleceğim Yeter ey sevgili yeter Kumrular sevişirken düşme aklıma Gemiler ayrılırken limandan ağlatma beni, Üşütme mevsimsiz hayallerimi Gelsen tül kanatlı bir kelebek uçacak Kozasın’dan Bir yıldız ışıyacak karanlığın bağrında Ve ak kanatlı bir güvercin açacak Kanatlarını göğün yedi kat semalar’ına Bir mahur beste çalacak yine Arka mahalle de Ve biz yine sessizce sevişeceğiz Seninle Martılar ağlaşır’ken... Gelsen dağlar da belalı olmayacak belki de Başım, sonra böylesine yaralı, böylesine İçten göz yaşım. |