O Ne Hakir Bir Giysidir Tâat!
Akşam… o akşam… bu akşam…
Cemedildi bu akşam; Akşam ki omuzları bükülmüş, Büküldüğü yerden yeşermiş, Büyüdüğü yer ile evlenmiş. Akşam… o akşam… bu akşam… Feryatların arasında bakir, O ne ferhat, o ne irşat! Ki akşam bu; kambur gezer sokaklarda, O ne hakir bir giysidir tâat! Akşam… o akşam… bu akşam… Altûni peçesi ile sır olur yerlere, Öyle ki yerlerde kırık akşam, bu akşam… Bükük omuzlarını pencereye yatırır, Ve öylece ılık nikâhına sarılır… Akşam… o akşam… bu akşam… Sühanların arasında bahir, O ne derya, o ne fecir! Ki akşam bu; meskeni gönüldür, O ne ecir bir neşedir tâat! |