İLHAM PERİSİNE AŞK MEKTUPLARIHer sonbaharda böyle olurum ben, Kayıp giden masmavi gökyüzünde, Çıtası kırık bir uçurtmanın ucunda, Adının yazdığı sağır mevsimler, Baloncunun elinden kaçan balonlarda, Yüreği burkulmuş sarı hüzünler, Turuncu bir yangında iç geçiren, Yaprağın yağmura zamansız özlemi, Kaderinden kaçan bir derbeder, Düşlerde açan kadife çiçeği, Tavşan niyetlerine gizlenmiş maniler, Sırt çevirdiğim zehirli düşünceler, Gönlümün öksüz dalında büyüttüğüm, İlham perisine aşk mektupları dilimden... Zaman sonbahar gibi, Kayar gider ömür yaprak misali, Bir hayal kahvesine demirli ahval, Kalemimi gökkuşağına batırırken, Birden üşüdü siyaha bulanmış yıldızlar, Bir ölüm sessizliği yankılandı gecede, Can havliyle haykırdı paçavra yıllar, Soğuk dizelere düşmüş yapayalnız bi ağıt, Aşınmış perdelere tutsak devinen endişe, Lekeli çığlıklarda uzun soluklu bir vals, Bunca hüznü taşıdığım ruhumda sızı İtildiği köşede bekleyen kırk kat yabancı, Bu dünya bize haram oldu, Belki ahirette helalleşiriz... Hangi lehçelere sıkıştı yalnızlığım, Hangimiz hangimizden razı şimdi, Hangi yara daha çok acır, Gidenin mi? Dönmeyenin mi? Keşke herkese kör, Aşkıma var olabilseydim, Sarılabilseydim sana sımsıkı, Üstüm başım sen koksaydı, Ben abartırken sana sevgimi, Sen azalttın benden kendini, Bir tutam karanfil kokusunda, Günah sinmiş dokunmadığın ellerime, Mola zamanı şimdi güzün ortasında, Sırlarım saçıldı bir bir, Her limanda önüme gelene, Kuşluk vaktinde çaresiz dilim, Ayaklar altına alınan gençliğim, Yarını bilmeden parmak ucunda... Varsın bu sonbahar da gitsin, Gitmek istiyorsa, Tanıdığım rüzgârların yanına, İçimde uçsuz bir kördüğüm, Yüzümde eksik bir tebessüm, Yaprak döktü hazan şimdiden, Büyük acılar dilsizdir bazen... |
kutlarım