Yeraltından...Köpek tırnaklarıyla şehir kazan ölülerin gözlerini toprakla doyuran karanlığın çürümüş ruh kadavrasıyla uyuyan gecenin sesini duymayan herkes suçludur.. Siz, evet evet siz bayım siz yalıtılmış kuş tüyü sıcaklığında uyurken rüyası olmaz, üşüyerek ölen hiç bir çocuğun.. Kırılma seslerini tutup size getirdim lav ağzında donan güneşi sonra korkunç gürültüsüyle toprağın - acıların yüzünüze vuran aleviyle ateşi kalbinize getirdim.. Bu külün ucundaki gölge gölgesine küfreden zaman kırığı hepimiz öldük Sessizlik Lütfen. ÇÇ ’’Elbistan’’ |
Kendimizi anlamamız, tanımlamamız mümkün olur mu bir gün..?
Çok saygımla.