Bir ben yıkılmadım
Sormayın bana nasıl olduğumu,
Gecem sabaha döner mi bilmiyorum, Dudaklarım çatladı susuzluktan, Yukardan sesler geliyor, Üstumde yıkık duvarlar, Bağırıyorum, duyulmuyorum, Her aldığım nefes son nefesmiş, Gibi derin derin içime çekiyorum, Aklıma dün gece oturduğum yer geliyor, Kızımın hafif gülüşü, Oğlumun sitemli bakışı, Aklıma kırdıklarım geliyor, Hadi ben neyse de, Ya gidersem veremeyeceğim cevap geliyor. Harbi ne hesap vereceğim? Derken yaradana, Hani şeytanın işi ya , Tekrar dalıyorum dünyaya, Ya çıkamasam diyorum kendi kendime, Aklıma yine evlatlarımız geliyor, O ömrümü paylaştiğım yaradanın emaneti, Ah ah ben olmazsam ne yaparlar diyorum, Nasıl yaşarlar diyorum, Bir yerdeyim karanlık, Sesler geliyor, Yine cağırıyorlar beni, Bu sefer sesim çıkmıyor, Elimle vurmaya çalışıyorum, Ama yok, Yine yok, Hafif uyku ile ölüm arası bişey bastırıyor bedenimi, İçimde ailem var bir yanımda, Bi yanımda duam, Yıkıntılar arasında bende yıkıldım. Bir ben mi yıkıldım, Derken yüzüme bı ışık vuruyor, Bı damla su değiyor dudaklarıma, Nihayet geldiler diye sevinecekken, Birde bakıyorum, viran olmuş şehrim. Bir ben yıkılmamışım memleketim yıkılmış. Yüregimi umasız bı hüzün kaplıyor, Bu sefer sıra yaşayan ölülerde, Meğerse ölüm kurtuluşmuş diyorum Bir ben yıkılmadım bu sefer, Bizim her gün yakıp yıktığımız, Günün beş vaktinde bizi davet eden, Bize kıyamayıp, bizim kıydığımız, Bizi bu sefer davetiyle yıkmış... |