ensendeki masum şeytan
Bir tiyatro sahnesi,
Suflörü enseme çöreklenmiş, Ne yapsam ne etsem Omuriliğime kilitlenmiş Atıştırıyor zihnimi Çelikten kuduz dili Kıkırdıyor arkamdan Namussuz pis bedeni Doğduğum günden beri Hiç eksilmedi nefesi Yapmak istediğim her yeni şeyi Yönlendirirdi masum bir arkadaş gibi Uykumdan uyandığım anda Vakit geceyi geçmişti Şimdi sırtımdan sessizce İndirdim uyuyan bebeği Aslında oda benden bir parça Kaygılarım, utancım, acılarımdı açıkça Büyük bir kamburdu arkamda Şimdi çöplükte bir cenin, parçalanmış mazlumca. Daha dik durmalı artık Yerini almadan başka bir varlık Sonu gelmeyen acizlik Savaşmaktır baki sorumluluk Herkesin omuzlarına çöreklenmiş Kulak memesine pineklenmiş Düşünmeye tövbelenmiş İnsanlığa kilitlenmiş Daha ben doğduğum anda Büyüdükçe gölgesi yanımda Toplumdan ayrıştığım anda Kestim attım çelikten farkındalığımla |
seytan kendisini masum gösteriri aslinda tam tersidir...
ve biz ona uyariz yanlis oldugunu bile bile..
bazen yanlisi bize öyle bir dogru olarak gösterir ki..
bir kere düsüdünmü eline binbir günaha karistirir seni...
anlamli bir siirdi...tebriklerim cok siirinize..