ESKİDEN
Biz hayatı bellemedik kitaptan
Geleneğe uyulurdu eskiden. Bir sofraya oturunca bir kaptan Bereketle doyulurdu eskiden. Çok itibar edilmezdi paraya Kerpiç evler taş çıkartır saraya Konu komşu gelince bir araya Muhabbete koyulurdu eskiden. Koştururduk işimize üşenmez Günü yaşar endişeyle düşünmez Dona çekip buz tutsa da üşünmez Zemheride buyulurdu eskiden. İlkbaharda aşkla çağlar dereler Yaz gelende ambarlanır zereler Yaylalarda çıngıraklı sürüler Ezgilerle yayılırdı eskiden. Yufkaları kızartırdı sobamız Tarhanaydı vazgeçilmez çorbamız Kar yağınca şenlenirdi obamız Kızaklarla kayılırdı eskiden. İnmedi ya sözler gökten zembille Söyleşirdik kökten gelen bir dille Değil bizde ceviz, payam, fasille Oruç dahi sıyılırdı eskiden. Gün dağların arkasında diñnenir Ay siñnengeç oynar gökte siñnenir Okucular okuntuyla üñnenir Urba görüp geyilirdi eskiden. Er doğunca dam başına çıkılır Al yazmalı kütük atıp bakılır Düğünlerde maşılalar yakılır Yalımları yayılırdı eskiden. İmeceyle katlanırdı gücümüz Mahalleyi doyururdu sacımız Komşumuz aç kalıyorsa içimiz Kıyım kıyım kıyılırdı eskiden. Neşemiz de yasımız da bir idi Ağız tadı, birlik dirlik var idi Kara toprak en vefalı yâr idi Sevgi saygı duyulurdu eskiden. Anaların sırtlarında bebeler Yün eğirir tengirekte ebeler Masal sürter destan düzer dedeler Tahta kaşık oyulurdu eskiden. Arkamızda yüce dağdı bubalar Ocağımız tütsün diye çabalar Evde hasırabı atıp abalar Yolluk, kilim yayılırdı eskiden. İçimizde bir okuma hevesi Dar gelirdi Acıpayam Ovası O gidenin bambaşkaydı havası Her kim çekse bayılırdı eskiden. Arifeden başlar bayram sevinci Millet olma bilinci ve övüncü Yaşadıkça bağımsızlık istenci Unutanlar ayılırdı eskiden Mutluluğu Türklüğünde arayıp Bu ülküde hiç durmadan yürüyüp Andımız var küçükleri koruyup Büyüklerse sayılırdı eskiden. 28.01.2023 Salih ERDEM |