ALIŞAMAM YOKLUĞUNA
hasretinin rüzgârı
çarpınca müjganlarıma üşür sıkı sıkıya ellerim kulak kepçelerim üşür bir düşün ne hallere bürünmüşüm yağmura müptela gibi sen karışırsın suskunluğuma uykusuzluğuma sen karışırsın avuçlarım yanar donar yüreğim alışamam yokluğuna meçhul bir suç mahkumuyum tutsağı olurum gamzelerinin sayıklarım adını tadını ayıklarım su yoksulu vakitlerde gözlerin yağar içime seraba döner imgelerim gölgesi vurur sineme metruk ikilemlerin denizlerin girdabında gecenin üryan ruhuna giydirilmiş karanlıklar yalnız seni sevmeyi sevdim seninle ağlamayı gülmeyi bil istedim |