SEVEN İKİ GÖZÜYÜM
Kavuşmaya az kaldı, günleri sayıyorum
Bekle beni sevdiğim, yokuşların düzüyüm Sen orada ben burda, sanma ki uyuyorum Vuslat denen bedenin, seven iki gözüyüm. Bu âşık Yaradan’a sığınırken kul oldu Gönül bağım kurudu, hasret bana zul oldu İçimdeki arzular, sana giden yol oldu Şükür denen nimetin, ne çoğu ne azıyım. Aydan parça nurların, gözün ile kaşında Seni bulmak var imiş, sormadığım yaşında O mübarek gecede, papatyalar başında Gelinlik urbasının, astarıyla yüzüyüm. Gurbet sıla arası, gidip gelmemek de var Kader denen yazıyı, bilip bilmemek de var Demem odur ki gülüm, ölüp ölmemek de var Tek nefeslik canımın, ahde vefa sözüyüm. Gül yüzlü gülüşlerin, bana hatıra kalır Gözlerim ama olsa, el yordamıyla bulur Öyle böyle sevmedim, canımdan canlar alır Senle geçen ömürde, silinmeyen yazıyım. Gökleri ululayan, yüce dağda karım ben Beni yakıp kavuran, yaz ayında korum ben Eğer yoksan gitti bil, varlığınla varım ben Dağlarında şahinim, çimeninde kuzuyum. Necati deryaların, coşkun akan selidir Esmesi kıyaslanmaz, deli poyraz yelidir Lâkabını sorarsan, bir adı da delidir Türkmen obalarının, ha oğlu ha kızıyım. Necati OCAKCI 02.02.2023 ANTALYA |