İbrişimli İpekYurdumun kıyılarına bir gemi Silindir şeklinde kaptan bir yudum Deniz serpsin gözlerime yağmurda ıslanmış nehir mevsim geçişlerine dört yaka Gonca teli Tabağa bırakılmış ilk kırıntılarıyla açar güneş Gamsız bir istinadın rüzgarında uçuşan her alev bir tabakadan tımarlarmış bir derin kuyu İçinde karanlık bir çırpınış ///yerde ihramına bürünmüş kan kızılı gövde// Terk edilmiş hayata sunulmuş arayışında evren oturmuş iskemleye tartaklanır her zelzele Takip eden rüzgarın ilk yüzücüsü gökten yere damlayan Adem’in gööz yaşı İmla eder tarifi er geç bir sillenin vurulmuş antrasit tek kurşunu gök yarılmış kızıl çarpar Gül goncası dalında itelenmiş bülbülün kanadı filizlenmiş bir şarkı notası gülde çiğ çiğde yaş bülbüle kan değmiş mavi kanatları Nasır tutmuş bir ten toprak Ellerini değ gocunma yuvası iklimlere uzak //kayıp bir kentin omuzlarını çürütmüş her vedanın ardından bu yalnızlık .., Banellik ki kaçırmak her vücudun ıstakalanmış tuhaflığını tadilat ediyor belki sevgi denen her arzu Yasak edilmiş her muhafızın kefenini giyiyor her bir şerit gölge Bazılanmış her kında bastonlanır dal ekilir yere Tanık bir tanıyıcı çevir yüzünü göğe Hadi ellerini dokundur mavi yelin eteğine yeşermiş göğ yadırgama her bir zamirsel eylemi!Tek güçte Mahza |
*** İbrişimli İpek *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...