Kuş kafesinde bir bahçe
Dağların, tepelerin sırtında yemyeşil hırkaları,
Papatyalar, menekşeler, Pürüzsüz söğüdün gövdesinde ellerim, Esintinin o uçarı hikâyelerini dinlerim, Göğsünde kıvrılır, büzülür dinlenirim, Delirmiş gönlümün prangalarında çiçekler, Her şey, herkes özgür, O ötüşen kuşlarla aynı kafesteyim, Aynı gökyüzünde uçuyor ruhumuz, Her teşebbüsümüz ömrümüzü kısaltıyor, Aynı özgürlüğü hayal ediyoruz yıllardır. Karanlığımın ardında saklı bir bahçem var, Mezarları da suluyor gözyaşlarım, Umutla yeşerecek fidanları da, Işık yaşasın diye geceyi hapsediyorum kendime, Duymayı isteyene rengarenk bir lehçem var, Görmeyi isteyeneyse aynalarda; Yaşamak için binlerce gerekçem. |
Evet, o "binlerce" gerekçeyi yaşanır kılmak gerek, şair. Yoksa nasıl yaşanır?
Ve doğa en iyi ilaçtır, karanlığa düşmemek için...
Samimi kaleminizi kutlarım çok, saygımla.