tavsiye
yorgunum,
hatrına yaşıyorum karanfillerin, öylesine geliyor su, hava, toprak, yağmur ki temizlemez beni, dolup taşar kül tablam, uykudan atar beni yataklar, mektuplar hep birikti, mahalleme uğramayan çöpçüler gibi, ben bütün kelebeklerle aynı gün doğdum, erken öldüm, üzgünüm ömrüm, koruyamıyor beni gülüşüm, o çalan şarkı göğebakan mı? şu açan sarımtrak güneş mi, günebakan mı? yaz bitti, düştü kar, içim, bir kelebeğin ömrünü taşır, hâlâ düşüyor muyum hatrına? ben öldüm, ne olur beni hatırla, yaşlı kozalaklar gibiyim, rüzgar değmeden, hava dokunmadan, ormancı yakalamadan düşüyorum toprağa, her ne kadar orman kanunu geçerli olsa da, yürürlükte her şey düşer kanunu vardır, düşersin, yuvarlanırsın, en alttaki komşun olan ağacın dibine, bir selam çakarım, cigaram düşer ağzımdan, ateşle yaklaşma uyarısı, sonunda mangal olur yanarsın, ve sonunda yukarıyı da aşağıyı da, mumla ararsın. |