Kitap Ayracı
Ağlarken sonsuzluğun sesine
Neyine hüzün arayışına geçmiş Mor renkli hanımeli çiçekleri Nevrotik düşünce kalıplarına hapsolmuş İki satır öncesi beş satış sonrası Ete inen satırlar gibi anlamsız iner Huzursuzluk yani başıma Kalbimde gömdüğüm ne var ne yoksa Kitap ayracı gibi ayırmış hayatımı orta yerinden Nesine gülüyorsun zaman diyorum Kendime diyor Varıma yokluğuma Yokluğuna diyor kahredişlerinden öte Üşüdün mü diye soruyorum Ben hiç dışımdan üşümedim ki diyor Yanlış insanlarda ısınmaya çalışırsan üşümezsin yanarsın diyorum Duyuramadığım her söz için ayrı ayrı hesap soruyorum Bu kez gidiyorum ardıma bakmadan Ne yüreğimde aşk vardı ne de nefret Kaç bedende eskittim gecelerimi Kokusu gitsin diye burnumdan Tüm alışkanlıklarımın hesapsız varlığı Sana bıraktığım yeni başlangıçlar bitişimize atılan imzaydı Ankara metrosunda sana şiir yazardım Senin haberin olmadan Yalanlarını hangi yüzüne vurmam gerekiyorsa O yüzünü dön bana Diğeri kalsın bir mezar taşında Kimseye benzemeyen yüzün Kendimi kandırma heveslerime ev sahipliği yapıyordu Minicik kalbimin içindeki hücreler Üstüne demir kapılar kapanan hücrelere Hapsediyordum aşkını Ayrılık diyorlardı adına Düşünme bitti diyorlardı Neylersin söz dinlemiyordu harap olmuş kalp Artık kan pompalamiyor kan kusuyordu Bir gece vakti gelen kahroluşunda... 28.12.2022 Ankara |