GÖZLERİNİN ESİRİ OLUYORUM
yokluğun yüreğimin
zindana hapsedilmiş şekli varlığınsa ereğimin silüetine ekli çığlıklardan alevler yükseliyor semaya hıçkırıklardan yaveler ya üşüyen ellerim ya kuruyan çöllerim hepsi bunlar senin hediyelerin hasretinin zehir’ i oturuyor mideme ikide bir hatırlatıyor müntehiri gidişin var ya sanki ecelin tık nefesi ne adresi belli ne sokağı, ne caddesi yani belli değil seciyesi yalnızlıklardan cümleler üretiyorum integrallerden türevler nice ağıtlar yakıyorum ne çok acı tadıyorum her suskunluğumda her yutkunduğumda ise gözlerinin esiri oluyorum hiç sona gelemedim hep başa sarıyorum |