Donup da Kaldılar Sarıkamış'ta...
Binlerce kahraman çıkmıştı yola,
Cihadın aşkıyla, hepsi kol kola, Acısı duruyor, kalplerde hâlâ Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. Kardan adam gibi oldular onlar, Buzdan heykel gibi kaldılar onlar, Kanları çekildi, soldular onlar, Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. Melekler dinledi feryatlarını, Hak deftere yazdı cihatlarını, Sevinçle aldılar beratlarını, Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. Yürekler yanmıştı, dünya anladı, Dağıyla taşıyla tüm arz çınladı, Yerler yankı yaptı gökler inledi, Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. Gençlik baharları, birden sarardı, Beyinler uyuştu, gözler karardı, Şehitlikti makam, yüzler ağardı, Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. Kıyafet yazlıktı, itiraz yoktu, On binlerce yiğit ebede aktı, Cennet’e giderken, makama baktı, Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. Bütün dünya hayran, Mehmet’ti bunlar, Vatan mukaddestir, bilenler anlar, Korkmadan ölüme, koştu kurbanlar, Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. Bu kahramanları, her yıl anarız, Bedenler üşürken, içten yanarız, Soğuk karda buzda biz de donarız, Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. Dini mübin için verildi canlar, Vatan millet için döküldü kanlar, Hallerine şahit, o kara günler, Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. Artık o yiğitlere Fatiha gerek, Hepsi bir kahraman, hepsi mübarek, Bedenler altına, serildi yürek, Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. Ey kardeşim dua et sen onlara, Mertebesi yüce olan canlara, Peygamber kucağı açık bunlara, Donup da kaldılar Sarıkamış’ta. SALİH SEDAT ERSÖZ |