EN ÇOK İMKANSIZI SEVDİM BİR DE SENİ...Islık çalan rüzgârdın sen Aşkı ıskalayan mevsimin bakir ovalarında yaşayan Bir canlı bir çiçek Hiçliğimin hicretinde saklı tek gerçek Aşktın ayan beyan Aşina olduğumsa hasret Arz ettiğimdi aşk Arşı alaya çıkan bitimsiz özlem Melundu kimi insan nasıl da kindar Oysaki bana sevmeyi öğretendi kâinat Sevmeyi seven delişmen fıtratımda saklı nice gizem İzini sürdüğümdün Sessizce s/üzüldüğüm günbegün Aşka çamur atanlara değil Aşkı ihya edenlere idi hürmetim Tıpkı sana olduğu gibi Tutuklu olduğum kadar yıkılmıştı da gönlümdeki mabedim İsyan edendi zalim İfa edendi zulme düşkünlüğü Ve inkâr eden sevgiyi maneviyatı Çalakalem yaşadığım kadar da sevmiştim seni En çok da Allah rızası için çıktığım yolda Nasıl ki rast gelmiştim dumanlı gözlerine… Özlemle idrak ettiğimdin Öznemi feda ettiğim Yüklemi ise beklemek Sair duygunun saltanatı Ses etmeden katık yaptığım sevgiyi Sabra eklemek ve sığındığım Mevla’yı Gözetendi ne de olsa O: T/aşkın mizacında yalnızlığın Gözlerden uzak yaşadığımın Tek kanıtı idi şiir ve aşk. Şiar edindiğim dik yokuş Ama zora gelmeyi hep sevdim ben En çok da imkânsızı sevdim İmkân dâhilinde olan ne varsa ve de kim Hep rest çektim Çünkü insan mücadele etmeliydi Mademki baş koymuştu bir kere Hakkın yolunu Onca kapanan kapının ardında Sökün eden hüznün uğruna Daha da çok sevmeliydi Sevdim de sefasını süremezken hayatın Sancılandım şafak vakti Beni aşka yakın kılandı acılarım İçimi açtığım sadece Rabbim Bir de sen Kuytularda yerleşik bir bitki olsam bile İhtiyacım olandı aşk ve gün ışığı Serpilen ruhum Hali hazırda saklı tuttuğum çocuk yanım Saflığımla safiyeti aşkın Sabrımla eşelediğim toprağı Kazdım ve kazdım en derin kuyuyu Sonra da yüreğimi içine attım Ve sendin bilen nerede saklı olduğumu Unutulsam da asla sitem ve sitayiş etmem Çünkü sen içtiğim en kuvvetli manevi rüzgârdın Rabbimin bana ansızın bahşettiği… |