Birkaç salise zamanın kaldı.
Konuşma öyle
Gülümseyişinde kısmetsiz bir yankesici Ellerin ceplerinde, ayakların huzursuz Dağılıyor bendeki izole revir. Düzeltme saçlarını sokak ortası Gazetelerin pazar eklerinden fırlamış dekor Boğazımda geziniyor tırmalayıcı bir korku Aramızda gezen her toz zerresi dağılıyor kuark kuark Oksijen seviyesi bile farklı Bakma öyle Konsomatris mankenler Edepten uzak, gülüyorlar arkandaki vitrinde. Sondaj yapıyor midemde bir gemi, Kaptan köşkünde bir alaycı kuş Pruvasında mürettebat kavgacı Gülme öyle Çok sıcak, tanrım bu ne sıcak... Alışkın olduğum sadece bulutlar içinde üşümek Minyatür bir asansör Göğsündeki fermuar Kayboluyorum, gök adanın çapraşıklığında Park edilmiş arabanın dikiz aynasından bakınca Daha mı dayanılmaz oluyorsun sanki Tuhaf, çok tuhaf. Karşılaşalı Böyle sokak ortasında Bu çıplak vitrin önünde Bir saçma festival Aramızdaki adım boşluğunda Bana çok geldi bu mantık dışı tecrübe Bina ettiğimin restorasyon örtüleri yırtıldı Alev aldı buralar Her yer cayır cayır Uyarmadı deme, Geçip gitmek için birkaç salise zamanın kaldı. 20.12.2022 Serpil ŞEN |
"Minyatür bir asansör
Göğsündeki fermuar"
"Sondaj yapıyor midemde bir gemi"
benzetmelerine de çok güldüm.