Vuslat dilenirse!Ne kadar isterdim Yüreğimin toprağında ki ayrık otlarını Marazların figanını, hissiyatın serencamını anlamayı Yaşamak için sevdayı Aşk için vesilelere kanmayı yorulmamayı Kelebekler kadar zarif, bulutlar kadarda hür olmayı Kuzuların halis hali Çobanın mahzun feryadı, kavalın hicranı Dağların yamaçlarında sarih okunan sayfaları koklamak Mazinin dirliğinde Boğulmadan, felaha ulaşmak için anlamak Kimlikte kaybolmamak, kalbin sahibinde kalmak adına Karalar her ne kadar Şerri anlatsa da, nedense hazan karşımızda Nesillerin dirliği tutsak olunca, müstekbirler kuşatınca Fetret geliyor akılma Azimetten yoksun nefesler nazar etse de Maslahat derleniyor menfaat uğruna, nesil teslim olunca Akıl emanette durunca Mantık zaviyeden uzaklaşınca, kalp hicranda Ruh prangaların girdabında, hıçkırıkları hiç duyulmasa da Akşam sabah uyku sarınca Mide tıka basa doldurulunca, ihlâs kuruyunca Takva yoksun kalıyor işte sohbetlerde koyuluk bulunsa da Anlık cebeler yaşansa da Kerametler ardı sıra ne hikmetse anlatılsa da Kurtarıcılar sıralanıyor ne kadar aslı varsa gül ise karşımda Gözyaşlarım anlatmasa da Kalbim lekeleriyle ahirimi karatması haksa Düşünmek, insana hasredilen varlıksa, tahkikte hakikatse Avuntular bilmem ki niye Kimliksiz yaşamak şayet bir erdemse öteye Zaman anlatıyor he şeyi şayet gerekliyse, vuslat dilenirse Kitabı celil mübarekse Ona vasıl olmak çürümeyi önleyecekse Anlamaktan niye uzak kalırız öyleyse hüzün bekler peşimde Mustafa CİLASUN |
huzur ve afiyet dileklerimle
ve muhabbetle selam eğliyorum...