ASIRLIK YOKUŞLAR KADARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İnsan gün gelir yorulur veya zaten çoğu zaman yorulmuştur da işte bir ân gelir derinden hisseder ruhen ve bedenen artık ne kadar yorulmuş olduğunu...
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur, demiş ya Atilla İlhan, öyle yorulur belki de... Yorgunluğu ruhen daha çok hissettiğim âna düşen mısralar...
Yorgunum, yorgun düşmüş göçebe kuşlar kadar,
Soğuğum her zerreye, zemheri kışlar kadar. Düzde bile mecalsiz kaldı artık dizlerim, Ağırım; asırlık, dik, sapa yokuşlar kadar... ... Kaç hayal kırıklığı sığar bilmem bir âha, Kuruyan dallar câna erer mi ki bir daha. Karanlığın içinde de ışık vardır ama, Umutlarla uyanır mı insan tekrar sabaha! ... Bir beyazlık dokunsun götürsün karaları, İyileştirsin deva bulmayan yaraları. Bitmeyen o geceler gündüzlere bürünsün, Kapansın vuslat ile hasretin araları... ... Doluyum, hiç yağmayan gezgin bulutlar kadar. Bezginim sabır taşı olmuş saatler kadar. Manasını yitirdi sanki bütün hayatım, Kırgınım; gönle, "sözde" değen lügatler kadar !.. ... ... Mürsel’ in Emre zamanına düşen mısralar... 8-10 Aralık 2022 |