Sefalet
SEFALET
Küçük tahta masanın kirli örtüsü üstünde Dağınık duran kitaplar arasında uyuklayan Olmakla olmamak arasında Gidip gelen o köhne beden, Suskunluğu tavan yapmış odasının Mum ışığı gölgesi kadar aydınlık olan bölmesinde Sefaletin gölgesini yaşıyordu. Başını kaldırıp gökyüzüne Umutlarım diyordu sessizce… Bir soluk istiyordu…Bir soluk Ekmek parası getiremediği evinin Bir köşesinde yokluğun acısını yüzünde Hisseden eşi Fatma’sıyla… Ve hala Büyük bir umutla yokluğa direniyordu… Her adımını attığındaysa Yağmur damlaları gibi akıyordu Bedenini saran ter damlacıkları… Issızlığı yüzünden okunan Yıpranmış gençliğini Kömür gözlüm diyen anasını Görüyordu hayallerinde… Yaşamak buysa eğer diyordu Nefretini kusarak aynalara ölüm , Gelecek bahara da kalmasın… AKAY |