Aşkın BuğusuŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sabahın erken saatlerinde işe giderken.
Arabanın buğulu camlarının çözülmesini bekliyoruz. Çoğumuzun alışkanlığıdır cama bir şeyler yazıp, çizmek. Bir sabah yine belirdi ismin... Camın buğusu yansıdı içime. Ellerimde bir his.. Bir kaç kelime döküldü sonra içimden. AŞKIN BUĞUSU Her sabah arabanın buğulu camında beliriyor sanki adın. Parmaklarımda bir ıslaklık hissi uyanıyor. Her defasında bir kalp bırakıyorum yanına. Gönlüme düşüyor sonra sıcak gülüşlerin. Gözlerim her kapanıp açılışıdan bir başka seni çıkarıyor karşıma. Donup kalıyorum bazı sıcak günlerde. Ter sular içinde kalıyorum en soğuk gecelerde. Mevsimlerden habersiz yaşıyorum. Sensiz bir güne yüzyıl sayıyorum. Bilmem artık nereye gitsem kendimden habersiz. Yüzyıllık ağaçların hüznü ile karşılaşıyorum. Altın sarısı kimi yer, kimi bakır kızılı. Yağmur damlacıkları düşmeye başlıyor bir bir. Yerde , gökte ne varsa tekrar tekrar iniyor. Kimi rahmet olup yükseliyor kimi bereketiyle tutunuyor toprağa. Benden ise bir sel geçiyor. Zorlaşıyor sensiz her adımım. Sol yanım biraz buruk. Hicrana düşüyor sanki bu yolculuk. Vaktim pek az. Nereye ? diye sorma .. Aşkı buluyorum iki gönül arasındaki en samimi dualarda. Osman MAHMUTOĞLU |
Bazen bir treni,
bazen bir vapuru,
bazense otobüs durağında bir otobüsü.
Kaçırdığı zaman hemen bir sonraki
trene, vapura, otobüse biner.
Camlara kalp resmi çizip içine ok yapıp sevdiğinin adını yazar.
Ancak hep yürek parça parça olur.
Şiir sevdaya yelken açmış dize dize.
Bereket yerine sevdanın gözyaşları sadece elde kalsa da.
Tebrik ediyorum.
Kaleminize sağlık.
Esen kalın.