ÖMÜR TAKVİMİ

Bir çınara benzer hayat ağacı
Tükenir bedende hâl yavaş yavaş
Dökülür yaprağı kurur siyeci
Kırılır gövdeden dal yavaş yavaş

Gündüzdür gecenin elbet süreği
Babadır bir evin orta direği
Anasız ocağa yağar kırağı
Mertekleri verir bel yavaş yavaş

Alnı terlemeden kuşananlara
Dün evlenip bugün boşananlara
Sessiz kalıp; onca yaşananlara
Üç maymunu oynar dil yavaş yavaş

Hicran gemisiyle ummanlar aşsan
Hüzün kıyısında yalnız dolaşsan
Vara vara bir gönüle ulaşsan
Harlanır yeniden kül yavaş yavaş

Kardeş kardeşine olursa ağyar
Düşmanın uykusu çok saktır duyar
Akıp avucundan sessizce kayar
Ömür takviminden yıl yavaş yavaş

Nefsin kefesinde amel tartarsan
Arı kovanına çomak dürtersen
Kalp gözünü gaflet ile örtersen
Boşanır çeşminden sel yavaş yavaş

Ne bülbülün virdi ne meltem kalır
Kapanır çiçekler gün akşam olur
Gençliğin yerini yaşlılık alır
Dökülür dalından gül yavaş yavaş

Bir tarih gizlidir her bir höyükte
Azgın nefsin gözü alageyikte
Yürüyecek mecal kalmaz ayakta
Bezdirir canından yol yavaş yavaş

İhtiyarlık gelip çattığı zaman
Sağlığın elinden gittiği zaman
Azrail yakanı tuttuğu zaman
Gerçekle yüzleşir kul yavaş yavaş

Ömür çeşmesidir zaman denen şey
İçtikçe zanneder insanoğlu mey
Kaçamaz ölümden ağa, paşa bey
Görünür uzaktan sal yavaş yavaş

Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ