zor zanaatlar -umudu yüksek tutalım halka kuyruklu lemurların sülaleri geliyor baobap ağaçlarının şişman laneti tutar da yağmursuz caddeyi bir çayın geceye demden sesi geçmez boğazlardan uzağın tarifi zor bir tık sanal akıl haritalandıramıyor günün zenciliğini zencefilli bişeyler, aylar malum gözlerimden öpülürüm ben burnum akınca öğün, çalış, güven diyerek başlardı yasa bir gazi kalmış deseler galiçyaya anadolunun şehitleri düşer bozkırlı aklımıza öyküsü kurttan bir adamı hatırlarsınız düşülen yola taş katanların imanları palavra kutsallığı ağırdan bir mizaca şırıngalansam da fil olmayı dilemem o anlarda olanların bayrakları hortumlarında timsahlar da gülümser ya soğuklarını güneşe yayınca yakını nasıl toplayıp çıkarsak kürekle mi vursak başlarına savunmasız bedenlerin bazı şeyler sonraya bırakılmamalı ruhları açılıp okunmalı olmayan kalpleriyle can bekleyenlerin insanlığın amentüsü çok olanın rengi hafiften dalgalı sordum su yarımı sarılarak ahtopotlara bilge çakallar kemiriyorken zamanın etinden binlerce yıllık kemiklerimizi şimdi - |