KÜLLERDEN SAKLADIĞIM KÜLFET BENİM, KÖZ BENİM
Çile dolu kaderi, yaşadığım müddetçe
Yıllardan sakladığım surat benim, göz benim Ruhumun tabiatı, bilinmeli herkesçe Küllerden sakladığım külfet benim, köz benim Aynaya baktığında, kıskanır onu cellat Akla ziyan her işi, olur cana musallat Hissettirmem zerrece, sarpa sarsa gidişat Yollardan sakladığım sebat benim, iz benim İkbaline mal olan köprüleri yakarak Hüsran denen duygunun, icabına bakarak Yatağını kaybetmiş, çavlan gibi akarak Sellerden sakladığım imdat benim, öz benim Yeri gelip uğruna, sabrın tökezlediği İçi beni yaksa da, herkesin özlediği Kainatın gıptayla, mest olup izlediği Ellerden sakladığım hayat benim, giz benim Bendeki tek hecedir, hiçliğin külliyatı Nefsime tattıran o, kızılca kıyameti Ölmeden öldürmüşüm, tendeki emaneti Sallardan sakladığım ceset benim, bez benim, İnsanların güzeli, tanınır amelinden Menziline yürüyen, vaz geçmez emelinden Yıkılmaz Kaf Dağı’nı, sarsarken temelinden Bellerden sakladığım kuvvet benim, diz benim Met-cezirlerden uzak, güneş görmemiş sesi Kullanıldığı zaman, duyguların libası Talep eden herkese, düşüncenin mirası Dillerden sakladığım lügat benim, söz benim Yüreğinin sesini, tereddütsüz izler o Gönlünün sarayını, sevgiyle temizler o Delibal’ın ilkesi, sınavını gizler o Kullardan sakladığım sünnet benim, farz benim DELİBAL – Celil ÇINKIR |