Yavaş Yavaşİçince elinde sevda şarabın, Tutuşur gönlümde dağ yavaş yavaş. Akıtma yanakta çeşm-i serabın, Sinemin başına yağ yavaş yavaş. Sevdanın narında kavrulur içim, Reva mıydı haktan, sevmekti suçum, Dökülür sonunda olanca saçım, Bırak da çözülsün bağ yavaş yavaş. Böyle miydi halim? Bu muydu tarzım? Ateşim çoğaldı yükseldi arzım. Kefeni üstüme biçerken terzim, Döndersin devranı çağ yavaş yavaş. Mecnun’um Leyla’yı arar gezerim, Şeddeli küsuru mutlak yazarım, Bir yanı genişçe olsun mezarım, Dolansın ateşte cağ yavaş yavaş. Ozanken Ağrı’da yüceydi başım, Erciyes’te boran, sert idi kışım, Toros’un bağrında yanan ateşim, Başında dumanı ağ yavaş yavaş. Köşkeroğlu çeker dert ile gamı, Bilmeyen çalar mı kırık kemanı? Yakında bitecek ömrün devranı, Eğilsin bulutlar sağ yavaş yavaş. Memik Kömekçi 27.10.2022 Çeşmi serap: Gözyaşı gibi görünen. Ağmak: Eğmek. Reva: Uygun. Devran: Dünya, zaman, çağ. Şedde: Bir ünsüzün iki sefer okuması gerktiğini gösteren im. Küsur: Geriye kalanlar, artanlar. Cağ: Büyük deri veya bez torba. |