ŞATO
DENİZ
deniz o kadar berraktı ki; çakıl taşlarını seçiyordum ŞATO şato o kadar büyüktü ki; hayaletten kaçıp, inene kadar merdivenlerden yakalanıyordum. BEN ben o kadar hafiftim ki; süzülüyordum gökyüzünde TANRI tanrı acıdı bana yaşamım boyunca göremeyeceğim yerleri, bir gecede gezdirdi RÜYA rüyam o kadar güzeldi ki; şatonun görkemli kubbesini geniş kanatlarımla kırıp yükseldim sonsuzluğa. |