Babaya Mektup
1.Çocukluk
iskambil kağıtlarına koyardın parktan topladığım taşları , arkadaşların takılırdı çoğu zaman,,çağırmak için gelince seni hatırlamaya çalıştım zihnimi zorladım hatıralardan kızdığın dövdüğün anlardan başka aldığın ilk mısırı yerken yanıma gelip neden paylaşmadığımı sordun oysa bana göre babalar mısır yemezdi,gülmez ,korkmaz ağlamazdı kahkalarla gülmez,gülümsemezdi;hep ayakta durur yıkılmazdı, 2.Gençlik ben askerken yıkıldın ilk kez,büyük bir gürültü ile firar edip koştuğum dar koridorlarda alnında koca bir morlukla gülümseyerek karşıladın beni,geleceğime inanmasan da beklemiştin 3.Orta yaş aramayı düşündüm aklımdasın hep ağır işiten kulaklarını hesaba katınca vazgeçiyorum , sonunda dayanamadın ;sen aradın, uykulu gözlerimle,anlaşılmaz sesimle konuşmaya çalıştın benimle bu kez kelimeler bir kere çıktı dudaklarımdan artık işitebiliyordun! bağırmadan konuşabilirdik; ama gene kızgındın ne cevap verdim ki acep .? 4.Yaşlılık artık ararım babamı düzelmiş kulakları derken; cevapsız kaldı çağrılarım ... hani rüzgarda savrulmasın dediğin iskambil kağıtları var ya Sende onlar gibi savrulup gittin... |