Ben çoktan kapatmıştım, sevdalara kapımı
Hazan vaktidir giren, kapımı da çalan kim
Hibe ettim canana, hem de gönül tapumu
Destur bile almadan, can evime dalan kim
Hazan vaktidir giren, kapımı da çalan kim

Ağzıma süreceğin, bir parmaklık bal mı var
San ki nevm-i bahar da, çiçekli bir dal mı var
Sordunuz mu ki bana, sevinecek hal mi var
Fütursuzca davranıp, kahkalar salan kim
Hazan vaktidir giren, kapımı da çalan kim

Benim aşık olmama, var mı deyiniz mani
Ama mevsim sonbahar, haddim bilirim hani
Dünya güzeli olsan, yine istemem seni
Söyler misiniz bana, beni benden alan kim
Hazan vaktidir giren, kapımı da çalan kim

Yaşadığım hayattan, hiç hoşnut kalamadım
Sevda denen duygunun, kaynağın bulamadım
Yoksa canan mı geldi, kokusun alamadım
Geçmişi hatırlatıp, yüreğime dolan kim
Hazan vaktidir giren, kapımı da çalan kim

Bilir misiniz sizler, canan beni terk eden
Yıllar yılı düşündüm, bulamadım bir neden
Dediler ki eskiler, geri dönmezmiş giden
Yalnızlar rıhtımın da, tek başına kalan kim
Hazan vaktidir giren, kapımı da çalan kim

Günahım neydi bilmem, ben ki sevdim sadece
Nasılsın diye sorsan, kötülerden hallice
Ahlarla geçti ömrüm, uyumadım kaç gece
Çığlık sesi duyarım, vakit gece, nalan kim
Hazan vaktidir giren, kapımı da çalan kim

Söz verenler mutlaka, sözünü tutacaktır
Gün gelecek o güneş, doğudan batacaktır
Lüzumsuz’um şu zaman, seni de yutacaktır
Çölde Mecnundan başka, sevdiğini bulan kim
Hazan vaktidir giren, kapımı da çalan kim

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

HAZAN : Son bahar
NEVM-İ BAHAR : İlk bahar
HİBE : Bahışlama, bedelsiz verme
FÜTURSUZ : Çekinmeyen, umrunda olmadan
MANİ : Engel
NALAN : Feryat eden, ağlayan, inleyen