“ ö.ç.m “ den TorbaAdamın biri eşeğiyle düşmüş yola Varmış pek çok acelesi Lâkin boğazında kalmış hevesi Eşek huysuzluk etmiş Hiç ileri gitmemiş Yol kenarındaki pislikleri bir şey zannetmiş Başlamış koklamaya onları Yaklaşmış heybedeki meyvelerin sonları Adam, yürü demiş; yürümemiş İnat etmiş, gitmem demiş. Adam da toplamış pisliklerden, koymuş heybeye Döve döve getirmiş eşeği tekrar köye Bağlamış bir güzel ahıra Ona yem vermemiş, vermiş sadece katıra Eşek başlamış anırmaya Yem istiyormuş, koymuş kafaya. Adam almış torbayı, çıkmış dışarı Doldurmuş içine yoldan topladığı mayısları Bağlamış torbayı eşeğin boynuna Eşek birden son vermiş anırmaya, Başlamış torbadakilere saldırmaya Fakat o da ne? Bunlar yem değil, pislik! Başlamış kafasını sallamaya Beddualar ediyormuş torbaya Çıkarmak istiyormuş torbayı Sallıyormuş durmaksızın kafayı Adam demiş: _ Be eşek, madem yemeyecektin de Beni niçin eyledin yolda. Bu torba kalacak senin boynunda Aynen böyle bir olay olmuş bir memlekette Allah’ın yolunda yürümekten bıkmış ahâli Batı’nın pisliklerini canları çekmiş İçkisini, kumarını, fuhuşunu istemiş İ.T. tâifesi de düşmüş başlarına Bağlamışlar Batı’nın pislik torbasını başlarına Önce heveslenmişler,saldırmışlar torbaya Sonra çıkarmak için başlamışlar çabaya O gün bugün başlarını sallarlarmış Boyunlarındaki heybeyi kimseler çıkarmazmış Akılsız eşekleri işte böyle cezalandırırlarmış. Adnan Ünal “ ö.ç.m “ |