KAYIP YOLCUSUYDUNUZ BU HİKAYENİN BAYIM...Meali kundaklanmış aşkın ve sırra kadem b/asmış aşk. Gergin bir ipte kayan hüzün ve muadili Köpüren denizin afrası tafrası Sobelendiğim hazan bahçesi Kuytularda unutulmuş aşk Şadırvanı yüreğin ve mevsim geçişleri Ah, bayım, siz değil miydiniz komplimanlar yağdıran? Ne binlerce yeis idi gördüğüm ne de feleğin çemberinden Geçmişliğim. Kodamandı yüreğim Kolluk kuvveti idim ben âşık şehrin Hülyalı gözlerim ne ki? Endamlı bir hüzünde kaykıldığım Kanamalı imleri ne ki? Aşkın hatırına kundaklandığım. Ne bir heves ne de tek nefeste saklı aşk Şiarı ömrün serili dünüm ve şafak saydığım Gerisin geri kaçtığım şehrin minyatür resmi Şakıyan sözcükler Semazen etekleri yalnızlığın Depreşen hüzün ve müdavimi Evet, bendim gece bekçisi aşkın Günde kaybolan zimmetli bir eşya gibi Ümmeti olmalıydı güzellikler aşkın Hırpani gülüşler soldu solmasına Solumdan sağıma aktardığım gamlı notalar Solumsa saklı sol anahtarı Elbet açacaktı aşkın kilitli kapısını. Ve gam yüklendi yürek Bir amblem değildi omzuma konan Hiç görmediğim kadar ömrümde kanatlarında aşk yazan Kelebek. Kelebek ömürlü bildiniz siz bu sevdayı Ve nice şiir gizem dolu Evhamlıydı bakışlarınız Solan gamzelerime konan bulut gibi Soluktu benziniz Tüten dumanı çayın Soğumuştu da siz içene değin Buz kütlesiydi yüreğiniz Soğutan bu aşkı solduran bu şehri Bir kodese tıkılı sözcükler Şadırvanı yüreğin beis yüklü çekinceler Hazan ve de rüzgâr Hüzün aralıksız peşime takılan Manen aldığım darbe Delikti ceplerim firar eden binlerce bilye Tıpkı çocukluğumda olduğu gibi sobelendiğim Oysaki ben saklanmayı iyi becermiştim Sindiniz. Sirenler de sustu. Sinmede saklı bir yıldız nasıl ki pervasız Simamda yorgun gülüşler çekince yüklü Yüküm ağırdı bayım bayağı ağır Yükümlülük bilmediğim ne ise İfa ettiğim sevgiyle Ve ifşa ettiniz edeli kayıp aşkı Mısraların dizginlerine kondu bakışlarınız Boş ve de hoş Kalibresi suskun bir minvalde geciken bir tren gibi Ne de olsa siz: Lokomotifiydiniz bu aşkın Rüzgârın da garında saklı bir yolcu gibi Gidip geldiğim bir ileri iki geri Şahlanan ruhumdan arda kalansa binlerce kelime Hayta bir rüzgârın beni sürüklediği kabrime Ve işte siz sırra kadem bastınız Yorgun ruhunuz Çalıntı gülüşleriniz Efkârın tozuna bulaşmış elleriniz Elbet benim alnım açıktı Açamadığım kadar içimi Aşikar kayıp yolcusuydunuz bu hikayenin… |
Ve nice şiir gizem dolu
Evhamlıydı bakışlarınız
Solan gamzelerime konan bulut gibi
Soluktu benziniz
Tüten dumanı çayın
Soğumuştu da siz içene değin
Buz kütlesiydi yüreğiniz
Soğutan bu aşkı solduran bu şehri
Bir âşkın hazin sonuydu sanki dizeler...
Ama şu var ki güçlü ansanların iman gücüyle aşamayacağı şey yoktur şairem ve ben bu tür âşk şiirlerinde yorumumu birebir sizden çok kurgu olabileceği düşüncesiyle yaparım onun için fazla bişi söylemek istemiyorum dilerim de kurgudur ve sizi kimse üzmemiştir ve kimse için de üzülmeye değmez zaten..
Sevgiyi anlatan hüzünsel dizelerinizi sadece şiir amaçlı kutluyorum ve kocaman sevgilerimi bırakıyorum...