IŞIKSIZ DUVARLARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın " Durun kapanmayın pencerelerim Güneşimi kapatmayın Beton çok soğuk üşüyorum "
I
Ölüm sarı bir renkti gözümden zihnime yerleşen. çocukluğumdan artakalan gazel hüznüydü, rüzgârlara yenilip toprakla dertleşen Battal Gazi avazıydık kenar mahalle oyunlarında kamış atlarla, tahta kılıçlar kuşanır, Bizans’ı fethe giderdik, yağız atların terkisinde. bizdik er, bizdik zafer, bizimdi bedeli ödenmiş sevdalar, bizimdi oyunlar, toylar. II Çok sonra öğrendim, Kimi ölüleri melekler yıkar, Kimini sevdikleri ipek sargılarla yakar. III Hızla değişti mevsimler, büyüdük sabıkalı mayıslarda, sehpalar kuruldu geleceğe, mefkûrelerin izi kaldı, ışıksız duvarlarda. dehlizlerden geçtik, bir nefes için bir ömürden geçtik. ağustoslar sevinçsiz kaldı, eylüller ardımızdan ağladı. Yıllar geçti hâlâ utanç duyar şubatlar, kendi yirmi sekizinden. IV Namluya sürüldü türkümüz, şakağımızda patlayacak andır isyanımız. V Bayrağa kan veren bizdik, bizdik devrandan sürülen. Varsın yarım kalsın öyküler, varsın ağlasın eylüller... Nasılsa ağustos güneşine mavi mavi düşer gözlerimiz yeniden... Gazi Hüseyin KILBAŞ |
Ayrıca şiirin I, II, III, IV, V diye kısımlara ayrılması da çok hoş olmuş .
Kaleminize ve yüreğinize sağlık Hocam.