ÖYLE BİR İKLİMİM Kİ BEN...Düş çürükleri… Maviden tabanı şehrin ve isyankâr çiçeklerin Uçuşan polenlerine teslim yüreğim Günde saklı ukde Şehrin yüzünü yalayan ölüm gibi Rüzgarın nefesi Aşka hasret bir yemin Bazen bozulmuş tövbe eden gecenin Selameti için günden arda kalan şu ışığı Nasıl ki saklı tuttum hanemde Metruk hecelerden inşa ettiğim cenneti Sundu şükürler olsun ki Rabbim benim gibi bir yetime. Yâd edilesi dün ne ki? Kıyımda şehir Kıyama duran şiir ve şair Bir bilinmez ki tokadı taze Bir umut ki yürek gibi taptaze. Hazan muktedir iken hüzne Cafcaflı methiyeleri dizen kimse kabrime Sadık bir kulum ben Baş eğdiğim kaderime selametle dokunan Kıyasıya rekabet içinde insanlar Şafağı atan gecenin beyhude gülüşleri Eriyen mum gibi Çözülmemiş bir bilmece Şehrin şahikası Nifak sokan kimse şair ile hayat denen güfteye Hayallerdir aralıksız tekbir getiren ve şehrin isyanı Yanık kelam Kayıp selam Ucu yanık mektuplar Ömür gibi uzun Ömür gibi kısa Yas tutan her hece her söz bazen sonsuzluğun meali Gök gözlü annem Şivesi dünün Şirazesi kaymış iken kiminin Kimlik derdinde değilim Ne kinaye ne kin ne yalan Aşkın arazı Emre amade yüreğin sızısı Öyle bir iklimim ki ben Şiarı yaşamın Göbek bağım hala kopmadı Dünün yâd edilesi efkarı Müzmin hecelerim Kekelediğim kimi zaman Gecelerin Şimal Yıldızı Ah etmem isyan asla Nazarımda şu dünya Nasıl da kifayetsiz Kimi baştan çıkardıysa Hüviyetim nemli Sözcüklerim coşkunun g/izini sürer İmla hatasıyım belki de ömrün İman gücümle saklı tuttuğum Neşem bazen hüznüm Adeta kerrat cetveli içim İdam ettiğim günün gecenin dermanı Diviti kayıp bir şair Sözcüklere âşık bir şiir Ömrün yakut bestesi Aşkın ikazı ve sönen feri Gecenin bazen dumanlar tüten yüreğin tekbiri Aşkla sabırla baş koyduğum o yol ki Sevecen yüreğimin nazarında kopan bir çığlık gibi Oysaki ben sessiz sever yaşarım Semada saklıyım Bazen yerde Cihan harbi benimki Öldürdüğüm daha dünden nefsime de Asla boyun eğmedim ben Açlıkla terbiye ettiğim benliğim, bedenim Aralıksız hayatı tavaf ederim ne zaman ki Firar etsem bedenimden Çöken dizlerimden de ayrı düşmez dizelerim Diz dizeyim sevgiyle Bir bir sayfaya serdiğim dizelerin verilmişken hükmü Sevdiğim kadar sığındığım aşkın hükümranlığında Rabbime sunarım yüreğimi, içimi İfa edemediğim bir görev değil bu İhya edilesi yüreğin bir iken zikri ve fikri Asırlardan öte Dünün aşina yüzüyle Serildiğim bir rahle ki Hayatın ve aşkın Bedevi satırları Bir derviş edasıyla s/üzülürüm Bir iklimden diğerine Azat ettiğim gölgem Konuşlu olduğum göğün en ulvi güzelliği Elbet katık ettiğim inançla ve o sevgi ki: Yağız gecelerin Yağmalanmış imgelerin Serinleten esintisi Aşkla hidayete ermenin güncesi Aralıksız andığım Rabbim Alaşağı edilmiş olsam ne ki bir ömrün sonunda? Yeter ki; O kabul etsin beni ulu katında… |