(14’lüyü tam elime almıştım ki…. 11 ayın hatırı ağır bastı !)

ONLAR KİM BİZ KİMİZ ?
“Rızkı veren Hüda’dır, kula minnet eylemem”
Bu sözler Nesimi’nin, derisini yüzdürmüş.
Farklı şeyler söyleyip, fark yaratan şairler.
Gemisini dalgalı zor sularda yüzdürmüş.

Kula minnet eylemeyen kalemler.
Çekseler de çile dert ve elemler.
Yıllar sonra tanımış tüm alemler.
Adlarını tarihlere yazdırmış.

Hak bildiği yolda kelam edince.
Sürüsünü bir başına güdünce.
Haksızlığın üzerine gidince.
“Hak dağıtan” makamları kızdırmış.

Saklamamış açık etmiş işini.
Sızlamışsa kırmış kendi dişini.
Ele güne kınatmamış dışını.
Gönlündeki özü dışa sızdırmış.

Sivri uçlu kalem elde tek kozmuş.
O kalemle nice oyunlar bozmuş.
Kelle koltuktayken bile hep yazmış.
Halden anlayana çok şey sezdirmiş.

Biz kimiz ki onlar gibi olalım ?
Ne olursa olsun dimdik kalalım ?
Az da olsa bir parça feyz alalım.
Bulanıktan duru suyu süzdürmüş

(Onuncuköylü İsmail SIKICIKOĞLU)